Güneşe Bakmak
Bütün dünya 2019’un son çeyreğinden itibaren Covid-19 salgınıyla mücadele ediyor. Türkiyede ilk vaka 11 Mart 2020’de açıklandı. İlk vakanın açıklamasından bu yana 70 bine yakın insanımızı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Son zamanlarda ise günlük vefat sayıları 200’ün üzerinde seyrediyor. Kimi eşini, kimi çocuğunu, kimimiz ise aile büyüklerini kaybetti. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ölüm, her nefes alan canlının önünde sonunda karşılacağı bir hakikat olarak önümüzde duruyor. Hiç kuşku yok ki Covid-19 salgın sürecinde ölüm ve ölüm korkusu her zamankinden daha fazla gündemimize girdi. İnsanlık var olduğundan beri ölüm ve korkusu insanlığın başlıca gündemleri arasında yer alıyor. Platon’un (Eflatun) ilk dönem diyalogları arasında yer alan Sokrates’in Savunması’nda başta olmak üzere diyaloglarında ölümü irdelediğini görüyoruz. Platon, ölüm ve ölüm sonrasının bilinmezlikler ile dolu olduğu için ölümden korkmanın anlamsız olduğunu ifade eder (Platon, Sokrates’in Savunması 40 e). Ölüm ve ölüm korkusu üzerine pek çok filozofun da kafa yorduğunu biliyoruz. Yeri gelmişken felsefi sistemlerin temelinde ölüm korkusunu dindirmek olduğunu hatırlamakta fayda var. Ölümü merak etmek ve ölümden korkmak ise gayet insani bir durumdur. Amerikalı psikinalist, psikiyatrist, psikoterapist olan Irvin David Yalom ise yaşının ilerlediği bir dönemde “Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek” kitabını kaleme aldı. Yalom kitabında, ölüme dair kendi düşüncelerinden ve korkularından bahsetti. Ölüm anksiyetesinin nasıl ortaya çıktığını, nasıl doruk noktaya ulaştığını anlattı ve ölüm kaygısıyla baş etmenin yollarını gösterdi. Salgının devam ettiği günlerdeyiz ve “Güneşe Bakmak: Ölümle Yüzleşmek”, kesinlikle okumaya değer bir kitap. Şimdiden iyi okumalar…